ERCAN KÖÇKAR ‘dan
FÖTER DAYI
Fırsat buldukça toplanıp balık tutmaya gittiğimiz 5 kişilik bir grubumuz vardı. Geçen yaz bir gün Ökten adlı arkadaşımız , ki benim amca oğlumdur yanında bir misafiri balığa getirdi. Sabahın 4 ünde yola koyulduğumuzda arabada en çok heyecanlanan anılarını büyük bir iştah ile anlatan misafirimiz 67 yaşında ki Kadir amcadan başkası değildi. Kadir amca emekli bir ziraat işçisi Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde çalıştıktan sonra emekli olmuş. Emekli ikramiyesi ile İstanbul ‘da Dudullu semtinde iki göz bir geçekondu yapmış kendisi gibi yaşlı olan hanımı ile beraber oturuyor. Hayatında alkol kullanmamış fakat günde iki paket Harman sigarası içiyor. Tiryakiliğine bakıp aldanmak yanlış ormanda,derede,tepede hepimize nal toplatırcasına dinamik ve hala canlı, dipdiri, zayıf yapılı bir ihtiyar delikanlı. Gençlik yıllarında föter taktığı için bilinen lakabı Onun balık tutma sevdasını göle vardığımızda yapmış olduğu hazırlıkları görünce anladım. Bir kutu solucan toplamış solucanlar şişman mı şişman ,bunları nereden topladığını sorduğumda ise verdiği cevap -Bahçedeki solucan çiftliğinden oğlum oldu. Evet Föter Dayı balığa giderken özel yetiştirdiği solucanlarda seçme yapıyor. Ayrıca ısırgan otundan kendisi börek yapmış, bahçeden erik toplamış, özel demliği, tavası hepsi torbada balığa gelmiş. Hele takım çantasını açtığında iyice şaşırdım doğrusu çantada bulunan malzemelerden bir tek misina ve iğneleri teknoloji ürünü geri kalanı Mantar, strafor, tahta, mika gibi ürünlerden resmen imal etmiş. Mantarlarını gece balığında parlasın diye fosforlu soba boyası ile boyamış. Misinayı da koca makara ile 2000 m. falan lazım olur diye yanında getirmiş. Hele çakıları tam görülüp de kıskanılacak türden. Çakıları diyorum üç adet çakı taşıyor her birinin kullanım alanı ayrı. Birini balığa , birini olta hazırlamada, birini de ağaç tahta gibi şeylerde kullanıyor. Bunları asla karıştırmıyor. İşine gerekli olanı hiç üşenmeden 50 mt ilerde de olsa muhakkak gidip alır. Meğer bu misina,iğne ve çakıları Föter Dayının namını duyan KISIK adlı balıkçılık malz. satan firma kendisine hediye etmiş. Dip oltalarımızı sallayıp zilleri de taktıktan sonra mantarlı oltalarımızı suya gönderdik. Ogün pek balık alamadık vakit ilerleyip hava ısınınca biz karnımızı doyurup, dinlenmek için bir ağaç altına konakladık. Foter Dayı biraz ileride oltamı sallayayım diye ağaçlıklı, hendek olan bir bölgeye gitti. Çok geçmemişti ki acı dolu bağırması ile hepimiz fırladık yanına koştuk. Birde ne görelim zavallı adamın yüzü kanlar içinde. Meğer ağacın gölgesine oltayı sallayayım derken hendekten aşağı suya yuvarlanmış. Düşerken de kafasını ağaç dallarına çarpmış. Burnunun üstünde ve sol kaşında açılma olmuş. Hemen geri dönmemiz gerektiğini kendisini acilen hastaneye götürmemiz gerektiğini söylediğimde bana şiddetle karşı çıktı. Biz beş kişi bir olduk onu ikna edemedik. Tutturdu da dönmem diye. Onun bu ısrarları daha baskın çıktı. Otomobilin ilkyardım çantası ile yaralarını temizleyip bantlattırdı. Föter Dayı o gün hiç durmadan balık tutmaya devam etti. Gece kamp yapmayı planlamış idik fakat Dayının durumundan dolayı bir bahane uydurup geri döndük. Onu bırakıp, yarım saat sonrada evime girdiğimde aklım Föter Dayı’da kaldı. Durumunu sormak için telefon ettiğimde ise hanımı çıktı Kendisini istediğimde verdiği cevap ise -Berber Hasan göle balığa gidip gece çadır kuracakmış, Kadir ‘de onunla aha yeni gitti
Anılarınızı hikmetsolak@gmail.com adresine yollayabilirsiniz
Rastgelsin
Editör
Prof. Dr. Hikmet Solak
Foter dayı Kadir amca rahmetli olmuş. Mekanı cennet olsun
|